Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

30 Kasım 2010 Salı

Minyatür unlu mamüller , sebzeler ve ütü masası

           Bunları yapalı çok oldu, resimlerini çekip eklemekde geçiktim. Hepsi fimodan.Polymer clay kullanıp çalışıldıktan sonra daha rahat hareket ediliniyor mesela koyu renk olanlar kolay yumuşamıyor ama hamur kıvama geldikten sonrada kolay kolay katılaşmıyor, bazı şekillleri verirken birbirlerine yapışmasın diye kabartma tozu kullandım, böyle katları rahatca ayırabiliyorsunuz.Homojen olmayan renkleri sağlamak için (Örneğin ekmeklerin üzerindeki yanık görüntüsü için) Profesyonel pastel boyalarını kullandım, veya pütürlü bir görüntü vermek istediğim patesteleri ise uygun renklerde rendelediğim pastel tozlarını, küçük bir zarfın içine patateslerle birlikte koymam yeterli oldu. Böylece üstleri toprak varmış gibi ama karışık renklerle bulandı.Donut veya çikolataya erimiş görüntüsünü vermek içinse uygun pastel rengini (ki bu kahverengidir) biraz ısrail tutkalı ile yani beyaz tutkal ile karıştırmak ve kurumaya bırakmak yeterli



         Ütü masası çok kolaydı ancak tek zorlayan kısmı ütünün durduğu demirleri bükmek zira ayaklarla aynı metalden olmalı kibir bütünlük sağlasın.Birkaç deneme, Büyük ataç demiri, lehim demiri, elbise askısı demiri olmuyor olmuyor en sonunda kullanılmayan bir kablonun içerisinden çıkan bir tel


Sebzelerde fırınladıktan sonra [Közledim onları:)] tırnak cilasıyla cilaladım böylece manavda parlatılmış sebzeler gibi durdular




29 Kasım 2010 Pazartesi

Minyatür kavanozlar ve iğrenç turşular


         Evet,  galiba en zoruda kavanoz veya cam bir objenin küçüğünü yapmak. Bununda kolayı var İğne sişeleri, pastalar için kullanılan Dr Öetker'in çeşitli aromaları, ayrıca ampüllerin içerisinde yer alan küçük hazneler, Bioxin şişeleri gibi. Ben iğne şişesinden yararlandım. Kendi kullandığım ağrı kesici iğnelerin şişeleri bunlar, biliyorsunuz başlarını kesmek için bazı aparatlarıda oluyor. Gerisi sizin hayal gücünüze kalmış. ben içerlerine fimodan bazı nesneler yaptım ve etiketleyip bir mantardan kestiğim başlığıda kapak olarak kullandım sonuç, aşağıda



         Ayrıca minik bir kitap ve şekerlemeler.Hemen burada yer alan linkde: kitap sırtları ve çeşitli ürünlerin kutularının printlerini alabilirsiniz. Kitabı bir elbise etiketinden yaptım, çünkü kitap sırtı gibi kalın ve cildi ayrılmış olması işime yaradı

http://myweb.ecomplanet.com/USIM4531/mycustompage0009.htm






Son olarakta sandalye ve kanepe önündede bal kabağı jak yer alıyor. Tabi ki bal kabakları fimodan yapıldı, bir boncuğun üzerine sararak yaptığım jak'ı pişirdikten sonra çıkarmayı ve içine şeker doldurmayı planlıyordum ama hamuru ince olduğu için kırıldı. Bende boncuğu içeride bıraktım.




http://myweb.ecomplanet.com/USIM4531/mycustompage0004.htm işte bu adresten çıkardığım haritalarıda sağlamlaşması için paket bantı ile kapladım ve balsa ile bir çerçeve ve eski görüntüsü vermek için biraz tahtayı yıprattım ve boyadım bu kadar


Hafta sonu ve mantarlar

  

 Kız paşası artık dersaneye gidiyor, Pazar sabahları dışarıda yapılan kahvaltılara bir süre ara vereceğiz. Ama biz bu pazar pikniğe gittik, Gamziş (nam-ı asıl Gamze SEVEN) kuzen olur kendisi onunda sınav haftası çok yoğun. Gamzişi ve Yaruşu alıp pikniğe gittik ve pikniğin hakkını verdik. kısa süreli keşif gezisine çıktık ve çok güzel mantarlar gördük. Bunları fotoğrafladık en sonda güzel bir kare daha var

Fotoğrafcı: Gamze SEVEN



Ayrıca işime yarayacak bir sürü materyal topladım :))



Smurf-Şirinler burada yaşıyor olmalı






Bunlarda toprağın altındaydı hafifce eşeleyince meydana çıktılar, ama renkleri çok güzellll



Biz buna bayıldık :)) aslında mantarların gövdeleri bu kadar narinken, bir taşı nasıl yerinden oynatabilir. Azmin zaferi



Köy faresi, şehir faresi...



       

27 Kasım 2010 Cumartesi

Minyatür çay-kahve makinası yapalım

           Dinlenmiş ve uykuyu kesintisiz [:)] alınca, güzel ve yorucu geçen alış veriş sonrasında, bahçede toprakla uğraştıktan, yemekten sonra, hatta yazın sıcağında ve hatta hatta hiç bir neden olmaksızın yaptığımız şey, bir neden de: öğleden sonra aniden ve habersiz gelen misafir için annen sana seslenip: "Hadi kızım bir çay demlede ...teyzenle içelim"
           Yarın Pazar ve dışarı kahvaltı yapmak istiyorum...Artık birileri bana hizmet etsin, fütursuzca kahvaltımı yapayım, düşünmeden kızarmış ekmek  kırıntıları yere düşsün ve güneşi yüzümüzde hissedelim, temiz dağ havası alalım...bakalım, Tosun Paşa, Memati, Zekai, Kımılcan kısacası asıl adı Yağız Efe müsade edecekmi?
           Az laf çok iş,  ne yaptım: Çay-kahve makinası, neden tatlandırıcı (sakarin) kutusundan, ne zaman yaptım, ıııııı galiba Pazartesinden bu yana, niçin yaptım çay demlemek için huahahaha. Cadının evi için çay makinası yaptık aslınad bu cadı doğayla iç içe yaşıyor, evinde elektrik bile yok, peki bu makina nasıl çalışacak. Bir kaç kuvvet var bu makinayı çalıştıracak....evet sihir.

MALZEMELER
 1 kişilik-Pişirme süresi: 30 dk 150 C
1 adet Sakarin kutusu
1 çimdik siyah fimo hamuru
1 adet kırmızı küçük boncuk (makinanın çalıştırma düğmesi için)
1 adet yapıştırıcı
1 adet kolye kapama ucu
1 adet kalem içi ( çaydanlık olacak)

YAPILIŞI
          Sakarin kutusu şekilde görüleceği üzere kesilir, sonra fimo hamuru ile makinanın içine çaydanlığın gireceği kısım, kapağı, tutma sapı ve ağzı yapılır. kapağın üzerine kolye kapama ucu bastırılır ve fimo parçaları fırına verilir 30 dk 150 C pişirilirkene, bir kalemin içindeki hazne kesilir, makina kısmı parçaları kapatılır yan tarafına açma kapama düğmesi iklenir ve çay makinanız hazır, afiyet olsun





26 Kasım 2010 Cuma

Baryamdan sonra....

           Yağız Efe'nin Bayram kutlaması için tüm akraba-i talukata yolladığı " Kurbağa Prens" bayram MMS'i.  Artık 2,5 aylık oldu ve gülmeye başladı. Baryamınız kutlu olsun abalar, abiiiler



        Uzuuun bir bayram tatilinden sonra... Cadı evi için bir çok parça yaptım, bügün aşağıda bir şeyler var. Mum, kalemler, sihir şişeleri....Mum yapmak biraz uğraştırdı ama sonuç çok güzel, resimdende anlaşılacağı üzere bir mum ve iplik yeterli. Kalemler için ise kürdan ve renkli keçeli kalemlerle tamamdır



23 Kasım 2010 Salı

Minyatür Dergisi (Open Acess- Free)

         Sonunda Open Acess yani (açık erişim) kısacası ücretsiz bir Minyatür dergisi buldum. Aşağıda hemen adresi yer alıyor. Ücretsiz Login olup, mailinize gelen activasyon ile giriş yapabilirsiniz. sadece minyatür değil binlerce dergiyi online okuyarak veya download ederek yararlanabilirsiniz. Ben Minyatürle ilgili "AIM Magazine " dergisini inceledim. Bu dergide: bir çok ipucu, tutorials ve anlatımlar yer alıyor.  Yazarlarının yaptıkları minyatürler, polimer clay çalışmalarının yanı sıra home page veya blog adresleri de yer alıyor. . İngilazca (İngilizce) bilmeyenler bile resimlerden ve free patternlerden yararlanabilir. Ayrıca blogunuzada başlık olarak ekleyebiliyorsunuz, bu kısmını henüz başaramadım,  "yaparsam olazak". Böylece onlarda, yani editörler sizin blogunuzu ziyaret edip dergilerinde yer veriyorlar. Ayrıca her ay yeni açılan minyatür sitelerinin isimlerin duyurusu size çok spesifik dillerde yer alan minyatür sayfalarının adreslerine ulaşmanızı sağlıyor.
        Şu dünya da bir makalem, bir atıfım yok, akademik kariyerim hiç yok diyenlere imkan tanıyarak... makalede yazabilirsiniz, bunun için "Editör board" sayfasını ziyaret edin derim.
        Yoksa bu siteden en son haberdar olan ben miyim? Değerli 13 izleyicime duyurulur. 13' mü! neyse,  ben: "batıl inançları olmayan cesur bir gemiciyim"

İşte veritabanın adresi:

14 Kasım 2010 Pazar

Minyatür Mutfak dolabı ve Evye

            Yazın deniz kıyısından, siz denize girerken, etrafı eşeleyip bulduğu taşı, dalı toplayan görürseniz...bilinki benim. Kendi topluluğunda bir düzen için olan her şey dikkatimi çeker, özelliklede renkliyse. Suyun etkisiyle parlak parlak duran bu taşlar, bana şeker tanesi gibi geliyor, bir tadına bakmak geliyor içimden. Kuruduklarında nasılda sihirleri kaybolur. Bazen bir kavanoza koyar üzerinede su doldururum, birden canlanırlar, anılarla birlikte...Evyenin yanındaki küçük taşlar nerden mi? işte yazın topladığım taşlardan. Sahil kasabalarında ev yaptıranlar, İnşaatta kullanacakları kumu, taşı sahilden alırlardı, bende öyle yaptım :) 

             Aksesuarları henüz bitmedi ama mutfak dolabı hazır. Mutfağın bir cadının evinde yer alacağı düşünülünce, balsaya eski tahta görüntüsü vermek en uygunuydu ,siyaha boyadım. Evyenin altındaki boruyu: bozuk bir kalemin içini (ateşle biraz ısıtıp) büktüm. Tıpkı köylerdeki gibi lavabo altını perde ile kapadım. Biraz farklılık yaratmak, medeniyetten uzakta ama bir o kadarda konforlu görüntü vermek adına, su için emme-basma tulumba ekledim, onuda fimo ile yaptım.Kırmızı askılarıda renkli ataçlarla yaptım.




              

BU KUTU İLE NE YAPILIR?

           Bugün İzmir'de hava çok güzel, ufaklık ve yaruşu alıp, onlara bayramlık (eskiden ismi buydu) almaya gittik. Hoş daha dolaplarında üzerinde etiketleri duran kıyafetleri var ama maksat bayram coşkusunu yaşatmak, ileride: "ah eski bayramlar varya" diye anmalarını sağlamak. Bir nevi, var olmanın dayanılmaz hafifliğini yaşatmak. Hava güzel, alış veriş güzel, hep birlikte ve sağlıklı olmakla daha daha güzel, mutlu ve yorgun savaşçılar olarak eve döndük. İki küçük (gerçi bir tanesi, hafifçe çocuk irisi oldu) ve eşim...Ben odaya gelene kadar  paketleri döküp odayı, kıyafetler, faturalar, kesilen etiketler, torbalarla doldurmuşlar... Artık, Babişko toplantı için arkadaşlarıyla buluştu:), iki küçükte yorgunluktan pers düştü.

           Bende dün akşam başladığım işi bitirdim ve hemen resimleriyle burada. Çok basit... en zoru ne miydi? Oyuncak arabanın tekerleklerini ayırmak, eskiden oyuncak arabalarda ilk çıkan parça, bu tekerlekler olmasına rağmen, şimdi "En azılı parçası" olarak tekerlekler seçilmeli, bayağı direndiler. Kargaburnu ve Pliers ile giriştiğim savaş ben galip çıktım. Resimler hemen aşağıda...










                     

11 Kasım 2010 Perşembe

Cibinlikli yatak

             Günlerim Yağız Efe ve günlük koşuşturmalarla geçiyor. Bugün Paşanın "Verem aşısı" vardı. Aşı için  erkenden babası ile çıktık ve aşılandı Tosun paşa. Yatağındaki başında sallanan dönence oyuncaklara bayılıyor, onlara bakıp, konuşmaya çalışmak bir nevi işi. Kız paşası'da Yağız'ın aşıda ne yapacağını merak ediyordu, malum kendisi biraz korkar aşıdan. Başlığa göre ne yaptım, Cadı evi için "Cibinlikli yatak" ve yatak örtüsü diktim. Gerçek olan, ölçülere bağlı kalarak minyatür yapılmalı, ben bu ölçülerin nasıl hesaplandığını bilmiyorum (Aslında bir kaç sitede gördüm). Böyle daha yaratıcı oluyorum gibi, belkide zamanımın kısıtlı olmasındandır.aşağıda değişik açılardan resimleri var.Tek bir şeyini unutmuşum onuda eklerim "Tavan kapağı" yok, belkide böyle kalır...
               İşte buradalar bir kaç küçük korkunç obje (?)  yerleştirdim bir örümcek, kara bir kedi, göz, bal kabağı ve kalbi nefretle dolu olanların içinde siyah kalpler