HAYAL ET, TASARLA, ÜMİT
ET VE İNAN
Sağ el işaret parmağını yukarı kaldır sırasıyla cheking yap
ü
Cüzdan
ü
Telefon
ü
Anahtar, tamam
Sonra mesai bitiminde... iki elin avuç içi
kulaklarında, ağzın çene kemiğini zorlayacak şekilde açılsın OLAMAZZZZZ
anahtarı unutmuşum. Unutkanlık kendimi "kuş beyinli"
hissettiriyor. Cheking olayından ziyade bir anahtarlık dolabına ihtiyaç
duyuyorum. Alışveriş için çıktığım zamanlarda bakındım, hiç orjinal bir şeyler
yok. Net'de bir site buldum ama hem pahalı hemde son bir kaç gün. Resim bana
baktı ben resme ve hayal ettim... ben bunu yaparım.
Hayal ettim, tasarladım,
ümit ettim ve inandım
ü
Kedinin aklındaki kuş, kuş’un aklındaki (tanıştırayım ben) anahtar
Hepsi atık
malzemelerden yapıldı: Ana zemin alsa tahtalarından bu neden çok ama çok hafif
2 10 cm balsa tahtasını biririne sıcak silikon ile yapıştırdım ve çatı
görüntüsü vermek için geniş açılı kestim. Sandalye ve sandalın oturdu sahneyi
alttan krişle destekleyip silikonla yapıştırdım ve bütün parçayı akrilik beyaza
boyadım ve kurumaya terk ettim… bu arada
Şemsiye :
Elbise askısını ortası şemsiyenin
sapını, eşimin gömleği şemsiyenin kumaş kısmını ve başında objede pastalara takılan
mum tabanlığından oluştu.
Sandal : Pringles kutusunun, ağız kısmının 2 cm
kesiti sandalın gövdesini, içindeki diğer kısımlar (oturma bölümü) balsa
tahtasından
Halat : Kıyafet çantasının sapı işte ama beyaz olmalı
Sandalye:
İkeada çay içtim, tahta kaşıklar işte burada
Balık ağı :
Sarımsak filesinden
Bayrak : Düğün kartındaki keçe kalbi kestim (içim cız
etti) Mavi boncuk, sünnet kartından, bayrak direği kürdandan, ucundaki boncuk
bir elbisemden düşen boncuklardan (yuh artık bana )
Deniz kabukları :
Çakadan
Pencere
pervazlarındaki çiviler: Boncuk bitleri
Anahtar
asma kancaları : Yazmayayım artık, utandım.
İşte burada para ile alına bir tek şey oda daha önceden Bodruma gittiğimde aldığım balık oda zaten miyadı dolmuş bir anahtarlık parçasıydı kıyamadım atmaya. Son olarak kumaş, kayık ve deniz kabukları olmadan cilaladım ve küçük objeleri yerleştirdim.
İşte ben her gün işe çıkarken, kendimi elimde kitap o sandalyenin üzerinde Çaka’da
hayal ediyorum, gözlerimi kapadım…